HAYATI
Babası Halvetî şeyhi Çâlâk (1) Ahmed Efendi’ye (2) nisbetle “Çâlâkzâde” lakabı ile şöhret bulmuştur. Hayatına dair yeterli bilgi yoktur; İstanbul’da yaşadığı bilinmektedir. Bayrâmiyye tarîkatına intisâb ettiğini ve Himmetzâde Abdî Efendi'nin oğlu Abdüssamed Efendi’den icâzet aldığını biliyoruz. Babasının 1711 senesinde (sene-i hicrî 1123) Hakk'a yürümüsi üzerine Cağaloğlu Sarayı civarındaki Çâlâk Tekkesi’ne şeyh olarak tayin edildi ve Hakk'a yürüdüğü 1757 senesine kadar 46 sene postnîşin oldu. Kabr-i şerîfi aynı tekkenin hazîresinde babasının yanındadır.
Güzel bir sese sâhip olup dönemin çok kıymetli zâkirleri ve mevlidhânları arasında anılan Mustafa Efendi’nin mühim bir husûsiyeti de bestekârlığıdır. "Mevlid-i Şerîf"i Zeyrek Camii müezzini Hüseyin Dede’den meşketmiş ve zamanında üstâd mevlidhân olarak şöhret yapmışdır. Bestekârlığı hakkında Sadeddin Nüzhet Ergun şöyle diyor :
"Çalakzâde'yi, Ali Şiruganî'den sonra en cok ilâhi vücûde getiren bir şahsiyet olarak tanımaktayız. Devrinin değerli bir zâkiri ve mevlidhânı olduğunda şübhe bulunmayan bu san'atkâr, bestekârlıkta da büyük muvaffakiyetler göstermiştir. Onun bir takım eserleri, son zamanlara kadar en fazla okunan dînî mahsuller arasında gösterilebilir. Bilhassa Bayâtî makâmında ve evsat îkâında bestelediği "İdelim cevlan" başlıklı cumhur ilâhi, hemen her tarîkat mensubu arasında şâyi' olmuş basit, fakat güzel bir parçadır. "Tende canım" diye başlayan Hicaz ve "Âlemler nûra gark oldu" diye başlayan Rast tevşihleri ise cidden muvaffakiyetli iki san'at eseridir. Irak makâmında ve evsat îkâındaki, "Pâk eyle gönül çeşmesini" mısra'ıyla başlayan ilâhisi ise, dînî mûsikî ile iştigâl edenler arasında "Çanta Malı" addedilen ağır ve o nisbette mâhirane vücûde getirilmiş bir eser olarak gösterilebilir. Acemaşiran makamındaki "Tâ dil vereliden Sünbüle" ilâhisi de "kıyâmî" tekkelerde "Kelirne-i Tevhîd" zikrinin en kıvrak ve en coşturucu bir bestesi olarak uzun zamanlar okunmuştur. "Ben sanırdim" diye başlayan Rast durağı da hakîkaten san'atlı bir mahsuldür. Biz bugün Çalakzâde'nin 67 bestesini tesbit etmiş bulunuyoruz. Fakat onun göremediğimiz daha bir takım eserleri mevcûd olduğu da muhakkaktır"
Sadeddin Nüzhet son cümlesindeki hükümde haklı çıkmış ve bestekârın 80'den fazla bestesine ait bilgiye ulaşılmışdır (3) Ancak maalesef bunlardan pek azının notaları ve icra örnekleri günümüze gelebilmişdir...
(1) Çâlâk, Farsça çabuk hareket eden, hareketli, çevik demekdir...
(2) Çâlâk lakabı ile şöhret bulmuştur. Kelime halk ağzında “çaylak” şekline girdiğinden Çaylak Ahmed Efendi olarak da anılır. Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamakla beraber İstanbul’da yaşadığı bilinmektedir. 1091’de (1680) Cağaloğlu Sarayı civarında kendi lakabı ile anılan tekkeye şeyh olarak tayin edildi. Safer 1123 (1711) tarihinde vefatına kadar bu vazifede kaldı ve aynı tekkenin hazîresine defnedildi. Ahmed Efendi zamanının önemli zâkirleri arasında yer almış, tekke mûsikîsi sahasındaki kudretini de uzun müddet devam ettirdiği şeyhlik vazifesi ile göstermiştir. Bestelediği eserler muhtelif el yazması güfte mecmualarında görülmekte ise de bunlardan hiçbiri günümüze ulaşmamıştır.
(3) Yavuz Demirtaş, Bestekâr Şeyh Çalakzâde Mustafa Efendi: Hayatı, Musikisi ve Eserleri, Yüksek Lisans Tezi (1998, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
GÜNÜMÜZE ULAŞAN BESTELERİ
| Eser Adı | Sahib-i Nutuk | Makam | Form | Usul |
| Alemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece | Yunus Emre | Rast | Tevşih | Evsat |
| Aşina-yı aşk olandan ah ü zar eksik değil | Niyazi Mısri | Şehnaz | Durak | Serbest |
| Ben sanırdım alem içre hiç bana yar kalmadı | Niyazi Mısri | Rast | Durak | Serbest |
| Ez can ü dil peygambere aşık isen sallu aleyh | Sünbülî Fahri Efendi | Neva | İlahi | Düyek |
| Gül müdür bülbül müdür şol zar ü efgan eyleyen | Niyazi Mısri | Pençgah | İlahi | Evsat |
| İdelim cevlan kılalım seyran | Yunus Emre | Hüseyni | İlahi | Nim Evsat |
| Olursa devletim hem-dem kılarsa taliim yari | Belirsiz | Bayati | İlahi | Evsat |
| Pak eyle gönül çeşmesini | Lâmekânî | Bayati | İlahi | Evsat |
| Semadan sırr-ı tevhidi duyan gelsin bu meydane | Abdülehad Nuri | Uşşak | İlahi | Devr-i Kebir |
| Sensin bize bizden yakın | Yunus Emre | Hüseyni | İlahi | Nim Evsat |
| Sensin bize bizden yakın | Yunus Emre | Hüzzam | İlahi | Semai |
| Ta dil verelden sünbüle "sünbüliler" derler bize | Sünbülî Fahri Efendi | Acem Aşiran | İlahi | Muhammes |
| Tende canım canda cananım Muhammed Mustafa | Abdüssamed Efendi | Hicaz | Tevşih | Evsat |
| Vasıl olmaz kimse Hakk'a cümleden dur olmadan | Şemseddin Sivasi | Gerdaniye | İlahi | Düyek |
ARŞİVİMİZDEKİ SES KAYITLARI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder