Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek isteyen meraklılar için Dr. Başak İlhan Harmancı'nın "Salât Formu ve Besteleri" üzerine yazdığı makaleyi ve TDV İslam Ansiklopedisindeki "Salâ" maddesini okumalarını tavsiye ederiz.
SALÂT-I ÜMMİYYE
İlk eser, bestesi iki meşhûr bestekârımıza (Buhûrîzâde Itrî Efendi ve Hatîb Zâkirî Hasan Efendi) da atfedilen ve hemen herkesçe bilinen Segah Salât ki, "Salât-ı Ümmiyye" olarak isimlendirilmişdir. Salâtın okunuşu şöyledir :
Allahümme salli 'alâ seyyidinâ Muhammedi-nin-nebiyyil ümmiyyi ve 'alâ âlihî ve sahbihî ve sellim
Son okunuşda aşağıdaki gibi okunur :
Allahümme salli 'alâ seyyidinâ Muhammedin-illezî câe bi hakki'l mübîn ve erseltehû rahmetel-lil-'âlemîn
Burada Münir Nureddin'in sesinden bir örneğini sunduğumuz bu salâta âit diğer icrâları sayfanın sonundaki arşiv kayıtları arasında bulacaksınız.
DİLKEŞHÂVERÂN SALÂT
Sıradaki eser pek meşhûr olan Dilkeşhâverân Salât...Bu eserin bestesini hem Buhûrîzâde Itrî Efendi'ye hem de Zâkirî Hasan Efendi'ye nisbet ederler.
Bu salâtın iki ayrı okunuşu olduğunu Bekir Sıdkı Sezgin şöyle anlatıyor :
Bu salât dört bölümden oluşmaktadır :
"a" Esselâtü ve's-selâm
"b" Aleyke
"c" Yâ seyyidenâ ya Rasûlallah / Yâ seyyidenâ yâ Habiballah / Yâ seyyidenâ yâ Nebiyyallah / Yâ seyyidenâ yâ hayra halkıllâh / Yâ seyyidenâ yâ nûra arşillâh
"d" Allah Allah Allah Mevlâ Hû
İcra şekli iki türlü olabilir. Birinci şekilde, üçüncü bölüm olan "c" ve Peygamberimizin güzel sıfatlarını vasıflandıran her bir bendin icrasından sonra röpriz yapılarak başa dönülür ve en sonunda "d" bendi okunarak bitirilir. İkinci okunuş şekli ise, üçüncü bölümün "c" her bir bendinden sonra "d" bendinin okunması ve yine her defasında başa dönülmesidir.
Aşağıdaki kayıtlardan ilki birinci icraya, diğeri ise ikinci icra şekline örnektir.
Cenaze namazından sonra teşkil edilen cenaze alayı sırasında okunan bu salât bir nevi zikir şeklinde ve cemaatin de katılmasıyla icra edilirdi. Bazı farklı metinleri olmakla birlikte en yaygın salât şöyledir :
Lâ ilâhe illallâh vahdehû lâ şerîke lehû velâ nazîrelehû velâ misâleleh
Muhammed-ür-Resûlullâhi hakkan ve sıdkâ
Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed
Ve salli ve sellim alâ es’adi ve eşrefi nûri cemî’il enbiyâi vel mürselîn
Vel hamdü lillahi rabbil âlemîn
Cenaze alayında salât şu şekilde okunurdu: Birinci safhada cenaze alayı yola koyulunca bir kişi " Lâilâheillallah..." ile başlayan kısmını okur, güzel sesli bir grup da "Muhammedürresûlullah....." ile başlayan bölümü okurdu. Ya da aynı okuyucu birinci, ikinci ve üçüncü satırı okur, üçüncü satırın sonunda "ve alâ âli Muhammed" bölümü cumhur olarak okunurdu. Bu sırada cemaat yürüyüş temposunda hep bir ağızdan “hû” ism-i şerîfini zikreder. Kabre varılıncaya kadar salât ve zikir tekrarlanır. İkinci safha definden sonradır. Defni takiben okunan aşr-ı şerîfin ardından yine bir kişi baştan "vel mürselin"e kadar olan bölümü okur, ardından cemaatin tamamı "velhamdülillahi rabbil alemin" cümlesini bestesine uygun bir şekilde söyler. Bu şekilde salât sona erer.
DİĞER SALÂT BESTELERİ
TURUK-I ALİYYEYE MAHSUS BAZI SALAVÂT-I ŞERÎFELER
SALÂT-I KEMÂLİYYE
Ehl-i tarîk arasında çok yaygın olan ve çok okunan salavât-ı şerîfelerden biridir. Tarîk-i Halvetiyye’nin Bekriyye Kolu'nun pîri olan Kutbüddîn Mustafâ ibn Kemâleddîn el-Bekrî Hazretlerinden rivâyet edilmişdir...Bu salât eskiden dergâhlarda beste-i mahsûsaları ile okunurmuş. Bunların en meşhûr olanları Uşşak ve Hüseynî makâmlarındaki bestelerdir. Aşağıda her ikisine âit ses kayıtlarını da bulacaksınız...Bu salâtın Arapça aslı ve Türkçe tercümesi için şu yazımıza bakmanızı tavsiye ederiz.
Bu salâtın okunuş usûllerinden biri şöyledir. Önce "Allahümme salli ve sellim ve bârik 'alâ" dendikden sonra ilk okuyuşda "Seyyidinâ" ikincide "Mürşidinâ" üçüncüde Şemsi'd-duhâ" dördüncüde "Bedri'd-dücâ" beşincide "Nûri'l-hüdâ" lafzı okunarak cümle tamamlanır. Her iki cümle için bu tekrarlanır, böylece salât cümlesi on defa okunmuş olur.
Diğer bir okuyuş usûlünde ise, "in'âmillahi'l kerîm ve ifdâlihî" diye biten ilk salât cümlesinde "Seyyidinâ" ve "Mürşidinâ" lafızları, ikinci salât cümlesinde ise "Şemsi'd-duhâ", "Bedri'd-dücâ" ve "Nûri'l-hüdâ" lafızları okunur, böylece beş defa salât edilmiş olur.
Allâhümme salli ve sellim ve bârik 'alâ
Seyyidinâ
Mürşidinâ
Şemsi’d-duhâ
Bedri’d-dücâ
Nûri’l-hüdâ
Muhammedin ve 'alâ âlihî 'adede in‘âmillâhi’l-kerîm ve ifdâlihî
Allâhümme salli ve sellim ve bârik 'alâ
Seyyidinâ
Mürşidinâ
Şemsi’d-duhâ
Bedri’d-dücâ
Nûri’l-hüdâ
Muhammedin ve 'alâ âlihî 'adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî.
UŞŞAK
HÜSEYNÎ
Sünbülî Salâtı olarak meşhur olan bu salâtı çok eski bir kayıtta bulduk. Öndeki ses Zâkirbaşı Albay Selahaddin Gürer'e aittir, maalesef diğer zevâtın isimlerini tesbit edemedik.
Rivâyete göre, Sünbül Sinan Hazretleri, mürşidi Cemâleddin Halvetî Hazretlerinin hac yolunda Hakk'a yürüdüğünü ve makâmını kendisine bıraktığını keşif yoluyla öğrenince, bu büyük mesuliyet kendisinde bir haşyet hâli meydana getirmiş ve bu sebeble bir bostan dolabına girerek Resûl-i Ekrem Efendimizin rûhâniyyetinden istimdâd ederek salavât getirmeye başlamış. Ağır ağır dönmekte olan bostan dolabının ritmine uyarak okumaya devam ettikçe bu hâl üzerinden gitmiş. Bu hâlin ve hâtırânın bir yâdigârı olarak adına "Sünbülî Salâtı" denen bir beste-i mahsûs vaz' edilmiş ve asırlarca Sünbülî Tekkelerinde Evrâd-ı Şerîf'den sonra okunagelmişdir.
Evrâd-ı Rıfâiyye içinde "Yâ Mütecellî İrham Züllî" diye başlayan kısa bir salât bölümü var. Meraklılara bir numune olmak üzere bu bölümü eski zâkirlerin okuyuşu ile bu sayfaya kaydetmek istedik.
NAMAZLARDAN ÖNCE OKUNAN SALAVÂT-I ŞERÎFELER
Aşağıdaki kayıtta, Sebilci Hüseyin Efendi'nin, Âsitâne-i Hazret-i Nureddin Cerrâhî'de, namazdan önce okuduğu kısa bir "salât"ı dinleyebilirsiniz....
CUMA HUTBELERİNDEN ÖNCE OKUNAN SALÂT ÂYETİ ve HUTBE SALÂTI
ARŞİV KAYITLARI

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder