Sayfalar

10 Ekim 2017 Salı

Neyzen Azîz Dede

1835-1905

Neyzen Azîz Dede'nin hayâtı hakkındaki bilgiler oldukça mahdûddur. Üsküdar Doğancılar'da doğmuşdur. Gençliğinde Mısır’a giderek Kâhire Mevlevîhânesi’nde mûsıki dersleri almış, ney üflemeyi öğrenmişdir. Mısır’dan Gelibolu’ya gelen Azîz Dede, Gelibolu Mevlevîhânesi Şeyhi Hüsâmeddin Dede’ye intisâb ederek çilesini tamamlamış ve “Dede” olmuşdur. Gelibolu’dan İstanbul’a gelmiş ve doğduğu semte yani Üsküdar’a yerleşmişdir.

Azîz Dede, o devrin en usta neyzeni kabûl edilen Sâlim Bey'den ders almak ve neyini ilerletmek arzusunda imiş. Bu niyetle Sâlim Bey’e müracâat etmiş. Sâlim Bey onun kâbiliyyetini ölçmek için "Biraz üfle bakalım" demiş. Azîz Dede’nin neyini dinleyince "Sen benimle alay etmeğe mi geldin?" diye söylenmiş. Neden sonra samîmî olduğuna kâni olmuş ve talebeliğe kabul etmiş. Sâlim Bey, Azîz Dede'yi o derece takdîr edermiş ki, kendi eserlerini ona çaldırır ve zevkle dinlermiş.

Yüksek kâbiliyyet ve çalışkanlığıyla kısa sürede ilerleyen Azîz Dede, gittikçe ustalaşarak virtüözlük derecesine yükselmişdir. Önceleri Üsküdar ve Galata mevlevîhânelerinde daha sonra bunlara ilâveten Bahariye Mevlevîhânesi’nde de neyzenbaşılık yapmışdır. Bir rivâyete göre bir müddet İstanbul'daki beş mevlevîhânenin de neyzenbaşısı o imiş.

Aziz Dede yetmiş yaşlarında 7 Mart 1905  târihinde vefât etmiş ve Üsküdar Mevlevîhânesi’nin hazîresine defnedilmişdir. Mezartaşında tarîk-i mevleviyyeden İsmet Bey'in şu târih manzûmesi vardır :


Mevlevî dergehleri ser-neyzeni iken dirîğ
Âlem-i lâhûta pervâz etdi bu cân-ı Azîz
Her dem eylerdi dil-i yârâna taksîm-i safâ
Bîş nev ez ney ders-i pür-feyzinden olmuşdu mûciz
Firkatinle şerha şerha oldu şimdi sînemiz
Çeşm-i cân-ı dil-i ma’nâ hasretiyle eşkrîz
Menzili ola taravgâh-ı makâm-ı semendi
Kimseye cây-ı karâr olmuş mu çerh-i pür-sitiz
Kemterîn-i Mevlevî İsmet dedi târihin
Göçdü yâ hû aşk-ı Mevlânâ ile dervîş Azîz
1323

Azîz Dede, en kudretli neyzenlerimizden biri olarak kabûl edilir. Talebesi Neyzen Emîn Yazıcı, hocası hakkında “Ben böyle bir neyzen görmedim, belki eslâfda da gelmemişdir” diyor. Tanıyanların söylediğine göre, Azîz Dede, tek başına on neyzenin çıkardığı sesi üflermiş. Orta boyu ve şişman karnı ile bu kadar kuvvetli bir nefese sâhib olmasına herkes hayret edermiş.

Azîz Dede’nin bestekârlıkdaki hüneri eserlerinden hemen anlaşılır. Her biri ince bir zevkin mahsûlü olan bu eserler, en çok çalınan ve dinlenen eserler arasında yer almışdır. Zamânımıza ulaşan eserleri pek azdır. Tek bir peşrevi ile birkaç saz semâisi kayda alınabilmişdir, diğer eserleri maalesef kaybolmuşdur. 

Azîz Dede’nin en meşhûr talebeleri Neyzen Emin Yazıcı, Santûrî Ziyâ Bey ve Rauf Yektâ Bey’dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder